hürriyet

23 Nisan 2014 Çarşamba

Elveda Gülsarı

"Yaşlı bir adam, eski ve harap bir köylü arabasını sürüyordu. Arabaya koşulmuş kula rengindeki eşkingidişli Gülsarı da yaşlı bir attı, hem de çok yaşlı...."
Diye başlayan bu gerçek sanat eserinde Cengiz Aytmatov'un halkının yaşadığı zorlukları bir atın son zamanlarıyla harmanlayarak anlatışına tanıklık edeceksiniz. Sovyet Sosyalist Rusya'nın kolhoz politikasının olumsuz yönleri tüm çıplaklığıyla yazarın tabiriyle 'tipik insan' ın tarafından anlatılıyor.
Kitapta can yakan çok an var ama Gülsarı'nın iğdiş edilmesi ve bunun gerekçesi gerçekten çok can sıkıcı.  Burada anlatıp da okuyacaklar için kitabın tadını kaçırmak istemiyorum.
Aynı zamanda Tonabay'ın hayal kırıklığı ile yüzleşeceksiniz.  Tonabay'ın gençlik dönemlerinde devrim için yaptıkları, devrime olan inancı karşılığında karşılaştığı haksızlıklara öfkelenmeden edemeyeceksiniz. Kırgız kültürünü ve yılkı atı yetiştirmenin zorluklarını usta bir kalemden okumanın zevkini yaşayacaksınız.
Son zamanların moda olan gerçek dışılık yerine gerçekle yoğrulmuş bu roman hafızanıza kazınacak.




21 Nisan 2014 Pazartesi

AMAT

İhsan Oktay Anar'ın dördüncü kitabı olan Amat, uzun süre çok satılanlar listesinde başı çekti.  Dili oldukça ağır olan kitabı okumakta zorluk çektim.  Denizcilik terimlerinin çokluğu, yazarın kendine has tarzı kitabı zorlaştırıyor.  Bütün bunlara rağmen kitabı bitirdiğinizde İhsan Oktay'ın kurgu yapma kabiliyetine, kitaptaki bağlantı ve dokundurmalara hayranlık duyuyorsunuz.  Fantastik sayılabilecek bir gemiyle Akdeniz'de çeşitli maceralara atılacağınız kitap, sizde gerçek bir etki bırakacaktır. Kitaptan birkaç alıntı:
"Bunun üzerine hekim, bir uzvu kesilirken acıdan dişlerini kırmasın diye hastalarının ağzına tıktığı bir tahta parçasına gerek olduğunu hissetti.  Yıllardır kullandığı bu ağız çubuğunda belki binlerce kişinin diş izi vardı."
"İlk kez öldürdüğünde bir değil sanki bin kişiyi öldürmüş gibi olursun.  Yeni doğmuş ve annesi tarafından emzirilen o bebeği öldürmüşsündür.  Babasının başını okşadığı o çocuğu da bir genç kıza aşkını ilan eden o delikanlıyı da zavallı bir kadının kocasını da savaşa giderken ailesi tarafından uğurlanan o masumu da... Bütün bu kişileri öldürmüş olursun. İkinci kez birini öldürdüğünde alt tarafı bir tek kişiyi öldürmüşsündür. Üçüncü kez ise kimseyi öldürmüş sayılmazsın. "

16 Nisan 2014 Çarşamba

Tanrı'nın Unutulan Çocukları

Kitabı bitireli çok oldu ama yorum yapmak için fırsat bulamadım. Kitap çabucak bitti.  Çünkü akıcı bir kurgusu ve anlaşılır bir dili var. Genel itibariyle beğendim.  Yalnız sonunu daha karmaşık olmalıydı diye düşünüyorum. sonu basit geldi bana. Bir yandan çocukluktan gençliğe geçiş heyecanları, bir yandan yaşadığı toplumdan dışlanmış bir çocuk, bir yandan düşman ülkede yaşamak zorunda kalan Vietnamlı bir ailenin yaşamı ve çocuklarının var olma mücadelesi, bir yandan masum bir aşk hikayesi ve bir yanda faili meçhul bir ceset... Tüm bunlar ailelerin yaptığı akıl almaz hatalarla birleşince kitap bir çırpıda okunuyor. Tavsiye ediyorum. Kitabın başında yer alan "Mükemmel bir yetişkinliğe geçiş romanı... Her yaştan insanı etkileyecek kadar büyüleyici." (Markus Zusak) yorumuna katılıyorum. Kitaptan birkaç cümle:
"Korkum dökülmüş reçel gibi yayıldı. Bir an için onu rahatça izlerken bir an sonra aniden vücuduma voltlarca elektrik verilmiş gibi yataktan fırlayıverdim.
"İnsanlar sadece etraflarında gördüklerine alışkınlar ve oradan devamını uyduruyorlar... Asıl sorun doğrusunu bildiğin halde inanmaya devam etmek."


9 Nisan 2014 Çarşamba

Acımak

Bu güne kadar pekçok klasik okudum.  Bu anlamda iyi bir birikime sahibim. Acımak, bu klasiklerin içinde ön sıralarda yer tuttu kendine. Merhamet duygusunun derinlemesine irdelendiği eser okuyucuyu içine çekiyor ve kahramanımız Teğmen Hofmiller ile birlikte sakat bir kızın acılarını yaşatıyor. En başlarda zararsız görünen bu merhamet duygusu zamanla genç kızın aşkıyla birleşince zorunluluklara ve bağımlılığa dönüşüyor.  Olayların gidişatı bir süre sonra o kadar dayanılmaz oluyor ki müdahale etmek ve Hofmiller'i uyarmak istiyorsunuz. Ne var ki hazin sona engel olmak bir süre sonra imkansız hale geliyor. Amiyane tabirle acıma acınacak hale gelirsinin romanı.  Bu romanı tavsiye eder miyim?  Eğer kopmadan okuyabilecekseniz ve psikolojik tahlilleri seviyorsanız evet tavsiye ederim.  Ama eğer bir kitapta heyecan arıyorsanız bu sizin için uygun bir seçim olmayacaktır.