hürriyet

22 Kasım 2013 Cuma

Elif Şafak MAHREM


Hayal gücünü zorlayan bir eser. Kitaptan kopmadan okumak gerekiyor. Elif Şafak'ın okuduğum ikinci kitabı. Aşkı pek beğenmemiştim ama Mahrem'i başarılı buldum. Şişman bir kadının duyguları son derece gerçekçi bir dille anlatılmış. Duyguların gerçekçiliğinin yanında kurgunun bir hayli hayali olduğunu söyleyebilirim. İçiçe geçmiş hikayelerden oluşan bir bütün var romanda. Aynı zamanda Nazar Sözlüğü kurguya ayrı bir tat katmış. Şişman bir kadının minibüs yolculuğuyla başlayan hikaye yine minibüste son buluyor. Kahramanlardan biri de Be-Ce adlı bir cüce.  Çok şişman kadınla (kadının bir adı yok kitabın sonuna kadar bu isimle anılıyor) Be-Ce'nin aşkı hayali imgelerle son derece benzersiz bir kurguyla anlatılıyor. Mekan seçimi de epeyce ilgi çekici olmuş. Hayalifener Apartmanı ve vişne rengi çadır romanın temel mekanları. Karmaşık gibi görünen hikaye sonuç bölümünde çözülüyor ve sorulara cevap bulunuyor. Şişman kadının bir iki ve üç sayılarına tepkili olması, güzelliğin ve çirkinliğin sergilendiği çadırın renginin vişne rengi olması ve bu çadıra erkeklerin yanlarında kadın olmadan girememesi gibi ayrıntılar sonuç bölümünde anlam kazanan ayrıntılar. Mahremyet temasının tabiri caizse dantel gibi işlendiği güzel bir roman.  Okumayanlara tavsiye ederim.  Elif Şafak'ı tanımak için iyi bir başlangıç olabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder